Sayfalar

26 Kasım 2011 Cumartesi

Ankara Gezisi

Bazen rutin dışına çıkıp İstanbul' un sıkıcı sonbahar ve gri tonlarından uzaklaşıp başka mekanlara günübirlik ve fazlasıyla yorucu dahi olsa seyahat etmenin ne kadar eğlenceli ve güzel bir etkinlik olduğunu vurgulayarak yazıma başlıyorum. 

İstanbul'dan bir otobüs dolusu öğrenci, dört veli, üç öğretmen, tur liderimiz ve iki şoförümüzle gece 00:30 sıralarında Ankara istikametine yola çıkıyoruz. Öğrenciler heyecanlı, tur liderimiz enerjik ve yorucu bir 24 saate fazlasıyla hazır olarak seyahatimiz başlıyor. İstanbul' da yaşayanlar bilir bu saatte bile trafiğin yoğun olarak aktığı bölgeler mevcuttur. Ama sorun yok çünkü perşembeyi cumaya bağlayan gece başlıyor yolculuğumuz. Ne tatilciler ne de diğerleri çıkıyor yolumuza, tek tür bir kaç tır, kamyon o kadar...

Yollar karanlık, yollar sessiz, yollar uzun, yollar eğlenceli... Bir başkadır gece yolculuğu. Bir, iki kez verdiğimiz molalarda karnımızı doyuruyor, ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Uzun zamandır otobüse binmemiş olmanın verdiği bir tedirginlik duygusundan olsa gerek sabaha kadar pek uyuduğum söylenemez. Öğrenciler de keza aynı şekilde şarkı, türkü, sohbet güle oynaya yola devam. 

Saban 07.30 gibi Eryaman Göksu Parkı' nda ilk durak yerimize varıyoruz. Tur şirketinin daha önceden kahvaltı planlaması yaptığı park içindeki kafelerden birinde kahvaltımızı yapıyoruz. Açık büfe kahvaltımız sıcak çay eşliğinde devam ederken bir yandan da kahvaltısını bitiren öğrencilerimiz göl kenarında gezintiye çıkıyor.







Hafta içi ve sabah olmasından da kaynaklanıyor olabilir ama nezih, sessiz ve sakin parktan 09.30 gibi ayrılıyor ve Anıtkabir' e doğru yola çıkıyoruz. Yarım saat süren yolculuk ardından ikinci durağımız olan büyüleyici mekan, Anıtkabir' e varıyoruz.

Anıtkabir girişinde tur şirketimiz tarafından anlaşılan tur rehberimizi alıyoruz. Anıtkabir' in yoğun bir anına denk geldiğimizden aslanlı yoldan başlaması gereken Anıtkabir gezimiz Anıtkabir'in arka tarafından dinlenme salonundan başlıyor. Sırası ile gezilen yerler: Zafer Kulesi, Barış Kulesi, Anıtkabir Komutanlık Karargahı, 23 Nisan Kulesi, Aslanlı Yol, Hürriyet Kulesi, İstiklal Kulesi, Misak-ı Milli Kulesi, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi, İnkılap Kulesi, Sakarya Meydan Muharebesi Kabartması, Başkomutan Meydan Muharebesi Kabartması, Hitabet Kürsüsü, Cumhuriyet Kulesi, Atatürk Özel Kitaplığı, Müdafaa-i Hukuk Kulesi, Mozole, Şeref Holü, Mezar Odası, ATATÜRK'ün Lahdi.





 


Anıtkabir'den bahsetmek gerekirse, kesinlikle büyüleyici, görkemli bir başyapıt. Her bir köşesi her bir unsuru incelikle düşünülmüş, mimarisinden tutunda kullanılan malzemeler işçilik ve en güzeli yepyeni capcanlı bir yapıt. Ruhani tarafından bahsetmeden olmaz tabi. Yapıtın ihtişamı, gezdiğiniz her bir köşesi, müzeleri ve kabartmaları ile Atatürk' ü ve yaşadığı dönemi vurgulayan özelliğe sahip. Şahsen dünya üzerinde yaşayan her insanın bu yapıtı görmeleri gerektiğini düşünüyorum. Gelişigüzel bir anıt mezar değil her taşı her ayrıntısı düşünülmüş büyük bir eser.

Rehberimiz sağ olsun bize hızlı ve pratik olarak elinden geldiğince bilgilendirdi. Ayrıca ziyaret ettiğimiz gün tam 27 tören planlanmış idi. Aselsan' ın kuruluş yıl dönümü vesilesiyle tüm alan Aselsan çalışanları ile doluydu.  Her tören de saygı duruşu ve tüm ziyaretçiler, Türk'ü yabancısı saygı duruşunda. 

Son derece hızlı bir gezi olmasına karşın Anıtkabir gezimiz 13.40 sıralarında son buldu. Otobüsümüze binerek Anadolu Medeniyetleri Müzesinin yolunu tuttuk. 

14:30 gibi vardığımız Anadolu Medeniyetleri Müzesi' ni ilk kez ziyaret eden biri olarak sosyal bilgiler, tarih, coğrafya gibi ders kitaplarında görmüş olduğum bir çok figürü ve tarihi eseri burada görme fırsatı bulabildiğimi söylemem gerekir. Buradaki gezimiz biraz da müzedeki tadilattan dolayı müzenin kısmi bir bölümünü gezmekle sınırlıydı. Eserler çok güzel, Anadolu' da yaşamış medeniyetler hakkında görülebilecek bir çok eser mevcut. Çivi yazıları, mezar kalıntıları, kabartmalar, hiyeroglifler, tanrıça heykelleri, medeniyet sembolleri, kaplar, süs eşyaları, çeşitli araçlar ve gereçler, fosiller, avcılık gereçleri vb.




Sabah kahvaltısından beri, yorgun ve aç bir şekilde geziye devam eden kafilemiz, 15:00' te biten müze gezisinin ardından yine müzeye çevrilmiş olan I. ve II. TBMM binalarının ziyareti ile devam etti. 16:00 gibi biten TBMM müzeleri gezimizin ardından yemek molası verdik. Kafile hayli bitkin, yorgun ve aç bir şekilde vardığı lokantada karınlarını doyurdu.


Yemek sonrası Etnoğrafya Müzesi ziyareti ile gezimiz kaldığı yerden devam etti. 




Etnoğrafya müzesinin ardından son gezi durağımız olan Harikalar Diyarı Parkı' na geçilerek öğrencilerimizin harikalar diyarı aktivitelerinden faydalanmaları sağlandı.


Her anı dolu dolu geçen gezimiz otobüsümüzün 23:30' da İstanbul' a varmasıyla son buldu.

Geziden notlar:
  • Gezi süresi: 24 saat
  • Gezilen yerler:
    • Eryaman Göksu Parkı
    • Anıtkabir
    • Anadolu Medeniyetleri Müzesi
    • I. TBMM (Kurtuluş Savaşı Müzesi)
    • II. TBMM binası
    • Etnoğrafya Müzesi
    • Harikalar Diyarı Parkı
  • Anıtkabir rehber eşliğinde ve kalabalık olmadığı bir günde ziyaret edilmeli


Kasım, 2011

3 yorum:

  1. Sevgili Redleon öncelikle yazını tek nefeste okuduğumu söylemeden geçemeyeceğim.Meğer ne cevherler gizliymiş küçük dünyanda !!!Hem akıcı,hemde çok eğlenceli bir yazı olmuş ,ayrıca yorumların o kadar samimi ve içten ki gitmek isteyen bir kişi olarak dahada bir merak içindeyim.Yazılarının ve gezilerinin devamını bekliyorum.Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Resimlerle süslenen bir yazı süper olmuş gerçekten. Beni 5. sınıfımda yaptığım geziye götürdü bir anda seni kutluyor vede böyle güzel yazılarının devamını bekliyorum... SEVGİLER..

    YanıtlaSil
  3. Yorumlar için teşekkür ederim sevgili ziyaretçilerim. :)

    YanıtlaSil