Sayfalar

3 Kasım 2011 Perşembe

Bugün Duvarıma Ne Yazsam?

Bugünlerde herkes kendini gösterme niyetinde. Sosyal medya sitelerinde durum yazılarına dikkat ederseniz özdeyiş üstüne özdeyiş, atasözü üstüne atasözü... Herkes birilerine ders vermeye çalışıyor. Merak ediyorum da acaba herkes nirvanaya ulaştı da büyük bir aydınlanma mı yaşadı. Bu kadar özdeyiş nereden geliyor. Yoksa sabahtan akşama kadar yeni özdeyişler arayışında mıyız? Sebebi her ne olursa olsun özdeyiş araştırmak, paylaşmak güzel bir eylemdir. Sonuçta bir konu hakkında bizi düşündürüyor, beynimizi çalıştırıyor.

Sinirlendiğimiz bir arkadaşımıza, bir kitleye veya gruba siyasi ya da kişisel mesaj vermenin bir yolu da bu olsa gerek. Arkasından da tepkileri izlemek geliyor. Kimler beğendi. Kimler yorum yaptı. Kaç beğenen var. Kaç yorum yapan var. Ve en önemlisi acaba mesaj hedefe ulaştı mı? En can alıcı nokta bu olsa gerek. An ve an mesajın karşıya ulaşıp ulaşmadığını bilme hissi kemirip duruyor beyni. Eee ne oldu iki satır özlü söz ile karşı taraf her şeyi anladı ve sorunlar çözüldü mü? Yoksa her şey daha yeni mi başlıyor?

Şimdi sormak istiyorum ve soruyorum sorularımı:
  1. Neden kendimizle barışık değiliz?
  2. Neden kendimizi olduğumuz gibi kabul etmiyoruz ve başka biri gibi göstermeye çalışıyoruz?
  3. Duvarımıza yazdığımız iki satır özlü söz bizi daha iyi bir insan mı yapar?
  4. Neden iki kişi bir araya gelip sorunlarımızı konuşarak çözemiyoruz?
  5. Neden önce karşımızdaki insanın hatalarını ortaya koymak yerine kendi hatalarımızla yüzleşmiyoruz?
  6. Neden sorunlarımız olduğu halde sorunumuz yokmuş gibi davranıyor, kendimizi ve diğer insanları kandırıyoruz.
  7. Neden diğer insanların bizden üstün yönlerini kabul etmeyip içimizdeki kıskançlık duygusunun esiri oluyoruz?
  8. Neden dünyayı ve insanları anlamak ve yaşamın gerçek manada farkında olmak için çabalamıyoruz?
  9. Neden evde, işte, sokakta her yerde görev ve sorumluluklarımıza sım sıkı sarılmıyoruz?
  10. Neden insani yönümüzü geliştirmek için çaba harcamıyoruz?


Sorular daha çok ama şimdilik bu kadar yazalım. Bu arada kati olarak belirtmeliyim ki bu metin herhangi bir kişiye ya da kitleye ders vermek için sağdan soldan kopyalanan bir özdeyiş ya da atasözleri bütünü değil. Ancak insanların üç günlük dünyada birbirlerine her anlamda iyi davranmaları ve saygı duymalarına duyduğum özlemin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

Her insan daha iyi bir dünyada yaşamayı ve saygı görmeyi hak ediyor. Ancak hak edilen saygı bence sadece diğer insanlara gösterdiğiniz kadardır. Daha fazlasını beklemeyiniz. Etrafınızda size hak ettiğinizden fazla saygı gösterenler olabilir. Bu durumda o saygıyı hak etmek için elinizden gelen her şeyi yapmalısınız.

1 yorum:

  1. sevgili redleon ,
    sözlerime % 100 haklı olduğunu ve düşüncelerini bu denli içten ve samimi bulduğumu belirtmekle başlamak istiyorum.
    Evet artık insanlar birbirine bir şeyler söyleyip ,konuşarak anlaşmak varken ima etmek yada terslemekle belli etmeye çalışıyor.Bunun nedeni iletişim kurmaktan kaçmak ve dürüst olmamak.Ve çağımızda internet ve paylaşma platformları varken insanlar iletişim kurmaktan daha kolay olduğunu düşünüp bu şekilde duygularını ifade ediyorlar maalesef.Ama şunuda belirtmeden geçemeyeceğim ; insanın içindekileri söyleyip ima etmesi yada bu şekilde yazarak isim kullanmaması insan olarak rahatlama hissi oluşmasını sağladığı kanaatindeyim.Belkiden bu açıdan bakmak lazım olaya;bilemiyorum karar sizin:)

    YanıtlaSil